Özgür irademizle seçtiğimiz durumların getirdiği zorluklara memnuniyetle katlanırken, zorunlu durumların yarattığı sıkıntıları tahammül edilmez bulmamız gayet insani bir durum. Öte yandan ne kadar şanslıyız ki “uyum sağlamak” gibi olağanüstü bir yeteneğimiz var ve bu yetenek sayesinde zorunlu olarak değişen koşullara adapte oluyoruz.
Pandemi nedeniyle birçoğumuz hiç beklemediğimiz bir şekilde kendimizi evde kapalı bulduk. Hâlâ bir işi olduğu için kendini şanslı hissedenler, hızla evden çalışmaya alışmanın yollarını araştırmaya başladılar. Bu konuda onlarca makale yazıldı, motive edici konuşmalar yapıldı, akılcı öneriler sunuldu. Bunların bir kısmını okumuş hatta uygulamaya başlamış olabilirsiniz:
– İşe giderken olduğu gibi belli saatlerde belli işleri yapmakla ilgili günlük bir rutin oluşturun.
– Evde kendinize özel bir çalışma alanı yaratın.
– İşte ihtiyacınız olacak teknik olanakları sağlayın (hızlı internet, gerekli yazılımlar, online platform erişimleri, işe yarar mobil uygulamalar).
– Dikkat dağıtıcı unsurları belirleyin ve aza indirin. Mesela, gürültüsüz bir ortam yaratamıyorsanız, iyi bir kulaklık edinin.
– Evde yalnızsanız arada bir sosyalleşme fırsatları yaratın, mesela yemek saatlerinde arkadaşlarınızla online buluşmalar düzenleyin.
Biz bu yazıda farklı bir bakış açısı ortaya koymak istiyoruz. Pandemi öncesi, Skype, Facetime, Slack, Zoom, Google Hangouts, bulut bilişim gibi sürekli gelişen teknolojiler sayesinde evden çalışmayı mümkün kılan iş kollarında serbest zamanlı çalışma eğiliminde hızlı bir artış başlamıştı.
Gig ekonomisinin bir kısmını oluşturan ev-ofis düzeninde çalışmayı tercih edenlerin haklı nedenleri var. Her şeyden önce metropollerde işe gidip gelmek önemli bir zaman, enerji ve para kaybı. Tasarruf ettiğiniz zaman, enerji ve parayı kişisel keyifleriniz için kullanabilirsiniz.
Uygun koşullar yaratıldığında evde çalışmak çok daha keyifli ve sağlıklı. Mesela kendi hazırladığınız yemekleri yiyebilir, yemek sonrası kanepenizde kısa bir uyku ya da okuma molası vererek, bedeninizi ve zihninizi dinlendirebilirsiniz.
Yine uygun koşullar sağlandığında evde çalışmak size sevdiklerinizle (varsa çocuğunuz ya da evcil hayvanlarınızla) daha çok zaman geçirme şansı tanıyor.
Öte yandan işverenler en temelde ofis giderlerindeki azalma (kirasından elektriğine, teknik donanımından temizliğine kadar ofis işveren için önemli bir gider kalemidir) nedeniyle evden çalışan ekipleri giderek daha çok tercih ediyorlar.
Sözün özü diyoruz ki, beklemediğimiz bu değişim bize daha rahat ve verimli çalışacağımız bir düzen kurma fırsatı verebilir. Zorunlu olarak girdiğimiz ev-ofis düzenini daha keyifli ve verimli bulduğumuz için pandemi sonrası da devam ettirebiliriz.
Şems-i Tebrizi’nin bugünlerde çok alıntılanan bir sözüyle bitirelim:
“…Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?”