
1970’li yıllarda Stanford Üniversitesi’ndeki öğrencilerinin, Arpanet hesapları ve okulun yapay zekâ laboratuvarını kullanarak Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) okuyan öğrencilere satış yapması e-ticaretin ilk örneği kabul ediliyor. Fakat günümüzdeki anlamıyla ilk e-ticaretin yapılması için 20 yıl daha geçmesi gerekti. 1994 yılında Pizza Hut, internet üzerinden ilk pizza satışını gerçekleştirerek “e-ticaret yapan ilk şirket” unvanını kazandı.
Dijital iletişim teknolojileri, dijital pazarlama olanaklarını beklenmedik bir hız ve oranda geliştirdi. Özellikle 2020 yılında -pandeminin yarattığı koşullar nedeniyle- elektronik ticaret hacmi inanılmaz boyutlara ulaştı.
2017 yılında 2, trilyon dolar olana dünya çapındaki e-ticaret satışlarının 2021’de 5 trilyon dolar olması bekleniyor. Türkiye’de ise 2020’nin ilk 6 ayında e-ticaret hacmi, 2019’a oranla %64 artarak 91,7 milyar TL’ye ulaştı.
İşletmelerin dışında, kişilerin de evinde (ya da atölyesinde) ürettiği ürünleri ya da kişisel becerilerini elektronik olarak pazarlayabileceği bir zamandayız.
Bugün konuşmamız gereken e-ticaret yapıp yapmamak değil, en doğru şekilde nasıl yapacağımıza karar vermek. (E-ticaretin sağlayacağı avantajları hatırlamak için E-Ticarete Başlamak İçin Birbirinden Çekici 10 Neden başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz.)
Dijital pazarlama alanında hizmet verdiğimiz on yıl içinde yaşanan gelişmeler ve edindiğimiz deneyimler sonucunda (teknolojik yenilikler, tüketici eğilimlerindeki değişim ve işletmelerin çeşitlenen ihtiyaçları) müşterilerimize kapsamlı bir E-Ticaret Yönetim Paketi sunmanın çok daha verimli ve yararlı olduğunu gördük.